garip bir iç
çekişti bu! Peki, niye hiç pişman
değildi? Bu adamdaki şeytan tüyü
etrafındaki herkesi olduğu gibi
kendisini de etkiliyordu. Onu süzen
diğer genç kızların ve kadınların
bakışlarını fark edince kıskandı.
Kahretsin! İşte bu da yeniydi.
Kıskançlık! Şimdi her şey bitmişti
de bir de kıskançlık mı çıkmıştı?
Elini adamın sırtına dokundurup
işaret etti.
“Şurası boş. Sen git, ben sana
servis yaparım.”
“Yardım etmeyeyim mi?
“Gerek yok. Sen masaya git. Şimdi
gelirim. Çok aç mısın?”
“Hımm. Kurt gibi açım galiba?”
İki büyük tabağa bolca malzeme
doldurdu. Kendisine de küçük bir
tabakta bir parça peynirle, kızarmış
ve üzerine tereyağı sürülmüş
ekmek aldı. Biraz da reçel
yiyecekti ama bunun için adama
doldurduğu küçük reçel
kâselerinden didiklemeyi
düşünüyordu. Tabakları ustalıkla
masaya götürürken, arkasına
rahatça yaslanmış olan adamın
sürekli kendisini seyrettiğinin
farkındaydı. Aynı ilk sabah olduğu
gibi, bir an bile gözlerini kızın ince
fiziğinden, güzel yüzünden
ayırmıyordu.
Tabakları masaya bırakırken
gözlerinde gizli bir kızgınlık
ateşiyle sordu. “Allah aşkına...
Neden öyle bakıyorsun? Herkes ne
diyecek?”
Adam omuz silkti. “Başkalarını çok
dert ediyorsun. Ne yapabilirim ki?
Bu kadar güzel olmasaydın sen de.
Hem güzel hem de benim olman,
aklımı başımdan alıyor...” Şakayla
eğilip fısıldadı. “Yemekten sonra
odama iniyoruz, değil mi?”
“Saçmalama...”
“Bir daha sevişmemizin kaçınılmaz
olduğunu biliyorsun.” dedi Bora.
“Niye bana direniyorsun ki?”
“Elimden geldiğince direneceğim.
İstediğin zaman rahatça
kullanacağın bir kız değilim ben.
Cazibeni benim üzerinde denemen
de hoşuma gitmiyor. Sadece
müşteri ve otel sahibi gibi olamaz
mıyız? Ya da arkadaş bile
olabiliriz.”
Yanlarına servis yapan kızlardan
birisi geldi. Belen çayı kendisinin
getireceğini söyleyip kızı gönderdi.
İçinde kadınsı bir kıskançlıkla ona
servisi sadece kendisi yapmak
istiyordu.
“Sen belki arkadaş olabilirsin?..
Ama ben, asla senin
<< 1 ... 9 10 [11] 12 13 ... 18 >>
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
