ÇIĞLIK - 10. BÖLÜM
Akşamdan hemen önce, Deniz
Karadağ, mayo şortunu giyip,
üzerine aynı oğlu gibi bir gömlek
geçirip, havuzun kıyısına indi.
Yaşına rağmen, atletik vücudu
gerçekten göz alıcıydı. Uzun
bacakları ve güçten düşmemiş
kolları ile yüzmek ona hiç zor
gelmiyordu. Havuzun içinde kimse
yoktu. Güneş vurduğu için çoğu
kişi gölgeye çekilmişti. Birkaç
bayan turist mayosunun üstünü
çıkarmış, güneşin altında ıstakoz
gibi kızarmaya yatmıştı. Ama
hayatında çok kadın gören adam,
çıplak göğüslere yan dönüp
bakmadı bile. Karısının ölümünden
sonra, mazbut bir hayat yaşadığı
söylenemezdi. Uzun zaman
olmuştu zaten. Ama yine de bir
süredir, canı hiçbir kadına bakmak
istemiyordu. Birisi hariç...
Aklındaki kadını düşününce, içi
ısındı.
“Della!” diye iç çekti. “Umarım
acıların azalmıştır artık...”
Yüzmek adama iyi geldi.
Yorulmadan uzun turlar attı.
Enerjisini biraz boşaltıp, havuzun
kıyısında şezlong üzerinde
uyuklamak istiyordu. Akşamı nasıl
yapacağını bilemiyordu. Daha üç
saat vardı. Bir meyve suyu isteyip,
şezlonguna uzandı. Serinlemeye
çalışırken, bir an bile görüntüsünü
unutmadığı kadını düşünüyordu.
“Belki artık, başını kaldırıp etrafına
bakar, hayatın devam ettiğini
görür!” diye iç geçirdi.
Bora ise Alanya’nın sokaklarında
uzun turlar atmış, ama Belen’i
görememişti. Hava sıcak olduğu
için, caddeler fazla kalabalık değildi
zaten. Motele geri döndüğünde,
babasının havuz kıyısında olduğunu
fark etti. Dönüp yanına gitti.
Adamcağızı fazla boşlamış
olabilirdi.
Genç adam babasının başına
dikildiği zaman, Belen de motelden
yeni çıkıyordu. Geleli on beş
dakika olmuştu. Motel için aldığı
birkaç şeyi bırakıp eve gidecekti.
İçi hâlâ sıkıntılıydı. İnternetten
sabah araştırdığına göre, hamile
olma tehlikesi vardı. En tehlikeli
gün değildi ama yine de vardı.
Fakat Bora’ya durumu biraz
yumuşatıp, hiç tehlike yokmuş gibi
söylemek istiyordu. Onun kendisi
hakkında şüphe duymasını
istemiyordu. Zorla bebek dayatan
kadınlardan

[1] 2 3 ... 7 >>