heyecan
kalbini deli gibi sardı.
Yakışıklı baba ise, özür dilercesine
kadının elini tuttu. Bu daha da
korkunçtu. Della dudaklarının
kuruduğunu, ilk kez göğüslerinin
hızla inip kalkmaya başlamak üzere
olduğunu hissetti. Nefesini tuttu.
“Affedersin.” dedi adam kibarca.
“Dizini acıtmadım ya?”
“Yok... Hayır...” derken Della bir
genç kız gibi kekelemek üzereydi.
En azından kendi kızı gibi!
“Bu gençler böyle dar arabaları
seviyorlar.” diye gülümseyerek
şikâyet etti adam.. Araba hareket
etmişti. Ama kadının elini
bırakmamıştı. Della başını salladı...
“Evet ama... siz de fazla
uzunsunuz. Ve geniş...”
İlk kez adama alıcı gözle baktı. Kır
şakakları ve siyah saçları ile çok
yakışıklıydı. Gülen dudaklarının
arasından gözüken dişlerinin
güzelliği, oğlununkini andırıyordu.
Onların kendi dişi olup olmadığını
düşünürken, Deniz rahat bir tavırla
başını salladı.
“Kendi dişlerim.”
Della bu sefer hakikaten bir genç
kız gibi kızardı. “Özür dilerim...”
dedi yavaşça. “Öyle bakmak
istemedim.” Ama gözleri adamın
kır saçlarından, yaşını göstermeyen
cildine kaymıştı.
Adam iki eliyle kadının elini tuttu.
Gülümsemesi artmıştı.
“Kırk sekiz...” dedi keyifle.
Della yutkundu. Bu olamazdı.
“Bunu nasıl yapıyorsun?” diye
sordu utangaç bir hayretle. Adam
hayran hayran kendisini süzüyordu
o arada.
“Bana böyle bakan ilk kadın sen
değilsin...” dedi. “Aynı soruları
sırasıyla aldığım olmuştur. Başka
merak ettiğin bir şey var mı?
Boyum?..”
Della gülümsedi. Ne tatlı bir
adamdı bu?
“Evet, var! Bora ile aranızdaki yaş
farkı çok az değil mi?”
“Doğru, oldukça az! O doğduğunda,
ben on sekiz yaşındaydım. Bizim
zamanımızda evliliklere aileler
karar verirdi. Askere gitmeden
evlendim. Karım Gülder de işin
doğrusu henüz çocuktu. Babamın
küçük ama iyi kazanan bir şirketi
vardı. Holding olunca adını Gülder
koyduk. Ne yazık ki karım uzun
zaman önce öldü. Kanserdi.”
“Çok üzüldüm.”
“Senin kocan da araba kazasında
ölmüş?”
“Evet...” diye fısıldadı Della

<< 1 ... 5 6 [7] 8 9 ... 19 >>