gülümsedi.
Sonra elini uzattı. Çıplak
göğüslerini onun yanan bedenine
yapıştırırken, elindeki sertliği
hissetti ürpererek... Onun gücünü...
Heyecanını... Fethetmeye hazır
direncini... Yavaşça dudaklarını
genç adama uzattı.
“Beni sevdiğini yine söyle?..” dedi
adama
“Hissetmiyor musun?” diyen
adamın sesi muzipti.
Belen kıkırdadı. “Hissediyorum...
Daha da fazlasını hissedeceğimi
biliyorum... Ama duymak istiyorum
işte! Söyle hadi... Seni sevdiğim
kadar beni sevdiğini söyle...”
Genç adam uzun süre öptü onu...
Genç kızın dizlerinin bağı kesilince
isteksizce elini çekti. Ona
tutunmasa düşebilirdi. İki koluyla
geniş omuzlarına dolandı.
Ensesindeki minik elleri öpücüğü
hiç bitirmemesini ister gibi onu
çekip duruyordu.
Sonunda dudaklarını ayırdı Bora...
“Belen... Aşkım...” diye fısıldadı.
“Belen!.. Tatlı sarışınım benim...
Seni seviyorum... Tüm ömrümü
seninle geçirmek istiyorum...
Senden bir an bile uzak kalmak
istemiyorum...”
Belen bu sefer neşeyle güldü.
Güzel gözleri hayat doluydu.“Bu
gece evlilik teklifini bana böyle
yapsaydın... seni hiç
uğraştırmazdım!..” dedi ona. “Sanki
bir iş teklifi yaparmış gibiydin... İş
hayatında iyi bir yöntem olabilir
ama kadınlar konusunda işe
yaramaz aşkım...”
“Öğrenmeye çalışıyorum... Daha
evvel âşık olmadığımı unutma?”
diye fısıldadı adam. Onu yavaşça
yatağa itelemişti. Yatağın ortasına
kendisini bırakan Belen bir an onun
heybetli vücudunu seyretti. O da aç
gözlerle kendi vücudunu
seyrediyordu. Belen onu daha
evvel böylesine açıkça görmemişti.
Bedeninde bütün çıplaklığını
hissetmişti ama böylesine güzel,
roma heykelleri gibi karşısında
ihtişamıyla dururken, heyecanı ve
beğenisi, merakı ve utangaçlığı
birbirine karışmıştı.
Gözlerini adamın bedeninin her
yerinde gezdirdi. Sonra gülerek
kollarını açtı. “Gel bakalım, Boran
Bey. Bugün şanslı günün!”
Tertemiz bedeninde gezinen
dudaklar, vücudunda öpülmedik bir
yer bırakmayıncaya kadar gezindi.
Önceki sevişmelerinde bu kadar
uzun
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
