Bugün itibariyle hiç
yerimiz yok ve acil büyümezsek
talepleri hep geri çevirmek
zorunda kalacağız.”
Belen güldü. Gözleri neşeyle
parlıyordu artık. “Ben ne olduğunu
biliyorum... Hepsi o Bora denen
sersem yüzünden... Burayı almak
için gelmişti ama avucunu yaladı.
Şapşal...”
“Öyle mi? Burayı almak isteyen
adamlardan bir miydi Bora Bey?”
“Büyük patron... Yetmezmiş gibi
babası da geldi. Ama bana sökmez!
İş konusunda ne inatçı olduğumu
bilirsin. Gerçi bu sefer haksız
değillerdi. Gerçekten de otelimiz
eskidi... Yenilenmemiz lazım değil
mi?”
“Doğru ama...” Şüpheyle kıza
baktı. “Sen hiç de kızgın
gözükmüyorsun onlara...”
“Değilim tabii. Otel konusunda eli
boş kaldı ama başka bir şey aldı
benden...” Kıkırdadı. Genç adam
kaşlarını biraz anlamazca, biraz da
hayretle yukarı kaldırınca Belen
ona sağ elini gösterdi. “...Beni!”
“Ne?”
“Onunla dün nişanlandık!”
“Ciddi olamazsın?”
“Ciddiyim... Biraz hızlı oldu ama
öyle işte.”
“Böylece oteli de mi aldı?”
Belen gözlerini kıstı. Deli bakışlı
vahşi gözleri Kemal’in yüzünde
gezindi. “Bu söylediğinden
hoşlanmadım bilesin! Bora’nın
yanında söyleme sakın. Kızınca ben
bile durduramam sanırım. O oteli
istemiyor. Dahası burayı
geliştirmem için bana söz verdi.
Hepiniz daha iyi koşullarda daha iyi
maaşlarla çalışacaksınız. Ne
yapacağımdan henüz emin değilim
ama burada çalışanlar için elimden
gelen en iyisini yapacağımdan
emin olabilirsin!”
“Özür dilerim...” dedi Kemal.
“Ağzımdan çıktı birden!”
“Sorun değil... Fakat Bora için
olabilir!”
Kapı açılınca gözlerini kapıya
çevirdi. İçeriye parlayan bir yüzle
annesi girmişti. “Merhaba!” dedi
kadın neşeyle. Della neredeyse
genç kız gibiydi. Saçları daha vahşi,
gözleri daha aydınlıktı. Dudakları
muzip bir gülümsemeyle
bükülmüştü. Kemal’e candan bir
selam verip kızının yanına gitti.
Belen hayretle ayağa kalkmıştı.
Annesi kendisine sevgiyle sarılınca
daha da şaşırdı. Annesi kendisini
sevdiğini her zaman gösterirdi ama
hiçbir zaman böyle
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
