nahaq yere yemelerine göre (hemin halal şeyleri onlara haram etdik). Biz onların kafirlerine ağrılı bir ezab hazırlamışıq.
162. Lakin onların elmde qüvvetli olanlarına (Tövrat ve İncilin heqiqi alimlerine), sene ve senden evvel (keçmiş peyğemberlere) nazil olana iman getiren bütün möminlere, xüsusile namaz qılanlara, hemçinin zekat verenlere ve Allaha ve axiret gününe iman getirenlere - onların hamısına tezlikle böyük bir mükafat vereceyik.
163. Şübhesiz, Biz Nuha ve ondan sonrakı peyğemberlere vehy gönderdiyimiz kimi sene de vehy gönderdik. Hemçinin İbrahime, İsmaile, İshaqa, Yequba, Esbata (Yequbun övladlarından olan peyğemberlere), İsaya, Eyyuba, Yunusa, Haruna ve Süleymana vehy gönderdik. Ve Davuda Zeburu eta etdik (demeli sen peyğemberlik iddiası etmek ve kitab verilmek baxımından ilk şexs deyilsen).
164. Hemçinin (başlarına gelenleri) bundan önce sene söylediyimiz ve söylemediyimiz peyğemberleri (gönderdik). Ve Allah Musa ile mexsus bir terzde (perdesiz ve vasitesiz yetmiş iki saat ayaq üste durduğu halda bütün Tövratı onun qulağına oxumaqla) danışdı.
165. (Onları) müjde veren ve qorxudan peyğemberler (olaraq gönderdik) ki, bu peyğemberler(in gelişin)den sonra insanların Allaha qarşı heç bir delil-sübutu olmasın. Allah hemişe yenilmez qüdret ve (bütün işlerinde) hikmet sahibidir.
166. (Kitab ehlinden olan kafirler sene vehy ve kitab nazil olmasına şehadet vermirler) lakin Allah sene nazil etdiyine şehadet verir ki, onu Öz elmi ile nazil etmişdir (kelmelerin nezmle düzülüşü, mezmunu ve beşer cemiyyetine nazil olması – bunların hamısı Onun ezeli elmi iledir) ve (buna) melekler de şehadet verirler. Allahın şahid olması kifayetdir.
167. Heqiqeten kafir olub (başqalarını) Allahın yolundan saxlamış kesler, şübhesiz, uzun-uzadı bir azğınlığa düşübler.
168. Heqiqeten Allah kafir olub (özlerine ve başqalarına) zülm etmiş kesleri bağışlayan ve (doğru) bir yola hidayet eden deyildir.
169. Yalnız Cehennem yoluna (hidayet eder) ki, orada hemişelik olaraq ebedi

<< 1 ... 26 27 [28] 29 30 >>