şekline benzer (bir şey) düzeldir, sonra ona üfürürdün ve o, Menim iznim ve irademle quş olurdu; Menim iznimle anadangelme kora ve cüzamlı xesteye şefa verirdin; o zaman ki, Menim iznimle ölüleri (qebirden diri) çıxarırdın; o zaman ki, İsrail övladları üçün (peyğemberliye dair) aydın deliller getirdiyin vaxt, onların (şerinin sene deymesinin) qarşısını aldım, belelikle, onlardan kafir olanlar dediler: «Bu (möcüzeler), aşkar cadudan başqa bir şey deyildir!»
111. Hevarilere (İsanın vezirlerine ve xas sehabelerine) «Mene ve Menim peyğemberime iman getirin» deye vehy gönderen zaman onlar «iman getirdik, şahid ol ki, biz Senin emrine teslim olanlarıq» dediler.
112. (Ve yada sal) o zaman(ı) ki, hevariler dediler: «Ey Meryem oğlu İsa, senin Rebbin bize göyden «maide» (tabaq, yaxud yemekle dolu bir süfre) göndere bilermi (zamanın mesleheti bunu teleb edirmi)?» Dedi: «Eger möminsinizse, Allahdan qorxun». (Olmaya menim peyğemberliyimde şekkiniz var ve bu sebebden möcüze isteyirsiniz?!)
113. Dediler: «İsteyirik ki, ondan yeyek ve qelblerimiz rahatlıq ve sakitlik tapsın ve (gözle görüb yeqinlik elde ederek) bilek ki, sen bize doğru demisen ve biz de buna şahidlerden olaq».
114. Meryem oğlu İsa dedi: «İlahi, ey Rebbimiz! Bize göyden yemekle dolu bir «maide» (süfre) nazil et ki, o bizim üçün - hem birincimiz, hem de sonuncumuz üçün bir bayram ve Senin terefinden bir nişane ve möcüze olsun; ve bize ruzi ver ki, Sen ruzi verenlerin en yaxşısısan».
115. Allah buyurdu: «Heqiqeten, Men onu size nazil edeceyem. Belelikle, eger bundan sonra kimse kafir olsa, şübhesiz, Men ona alemde hele heç kime vermediyim bir ezab vereceyem».
116. Ve (yada sal Qiyamet gününü) o zaman(ı) ki, Allah buyuracaq: «Ey Meryem oğlu İsa, insanlara sen demisen ki, «meni ve menim anamı Allah yerine iki tanrı kimi qebul edin?» Dedi: «(Ey Rebbim,) Sen (her bir eyb ve nöqsandan) paksan, mene haqqım olmayan şeyi demek yaraşmaz, eger demiş olsaydım şübhesiz, Sen onu bilerdin, Sen

<< 1 ... 18 19 [20] 21 >>