Allah (peyğember göndermek) isteseydi (göyden) melekler endirerdi. Biz öz ulu babalarımızın arasında bele bir şey eşitmemişik (ki, insan peyğemberlik iddiası etsin ve bir Allaha teref devet ederek başqa tanrıları inkar etsin).
25. O, yalnız deli bir kişidir. Buna göre de bir müddete kimi gözleyin (belke sağaldı yaxud öldü).
26. Nuh dedi: «Ey Rebbim, onların tekzibinin müqabilinde mene kömek et!»
27. Belelikle ona vehy etdik ki, gemini Bizim hüzurumuzda ve Bizim vehyimiz ile (Bizim verdiyimiz quruluş esasında) düzelt. Bizim emrimiz (kafirler baresindeki qeti hökmümüz) çatanda ve tendirden su qaynayan zaman her heyvandan bir-birinin cütü olan iki dene (bir dişi ve bir erkek) ve öz(ünün iman getirenlerden ibaret iman) aileni - (mehvi) baresinde evvelceden hökmümüz verilmiş kes (zövcen ve oğlanlarından biri) istisna olmaqla - hemin gemiye mindir ve Menimle zülm etmiş kesler baresinde danışma (vasiteçilik etme). Çünki onlar (suda) batmağa mehkumdurlar.
28. Belelikle ele ki, sen ve seninle birlikde olanlar gemiye yerleşdiniz, de: «Hemd ve sena bize zalım desteden nicat veren Allaha mexsusdur».
29. Ve de: «Ey Rebbim, meni (bu gemide ve sonra yerde) xeyir dolu (çox bereketli) mekanda endir. Sen yerleşdirenlerin en yaxşısısan».
30. Şübhesiz, bunda (bu böyük hadisede Allahın tovhid, qüdret ve ezemetinden) nişaneler vardır ve heqiqeten Biz (bendelerimizi) hemişe sınayırıq.
31. Sonra onların arxasınca diger bir cemiyyet ve nesil vücuda getirdik.
32. Onların içine (meleklerden, cinlerden ve ya dillerini bilmeyenlerden deyil) özlerinden bir elçi gönderdik ki: Tek olan Allaha ibadet edin, sizin Ondan başqa bir mebudunuz yoxdur. Meger (Ondan qeyrisine ibadet etmekden) çekinmirsiniz?!
33. Onun qövmünden küfr etmiş, axiret görüşünü tekzib etmiş ve dünya heyatında rifah verdiyimiz başçılar (digerlerine) dediler: «Bu kişi (de) sizin kimi yalnız bir beşerdir, yediklerinizden yeyir, içdiklerinizden içir. (Bele olan halda o, nece

<< 1 2 [3] 4 5 ... 11 >>