olmayan şeyi dilinizle deyir ve onu asan sanırdınız. Halbuki o, Allah yanında böyük (günah) idi.
16. Ne üçün onu eşiden zaman «bunu (bu sözü) dilimize getirmek bize yaraşmaz ve caiz deyil; paksan Sen (ey Allah), bu, böyük bir böhtandır» demediniz?!
17. Allah size nesihet verir ki, eger imanınız varsa (bir de) heç vaxt bele şey etmeyesiniz.
18. Ve Allah size ayeleri (hökmleri, emr ve qadağaları) beyan edir. Allah bilen ve hikmet sahibidir.
19. Heqiqeten iman getirenlerin arasında çirkin emelin yayılmasını (birinin pis işinin faş olmasını ve ya hemin pis emelin cemiyyetde yayılmasını) sevenler (ve bu istiqametde fealiyyet gösterenler) üçün dünya ve axiretde ağrılı bir ezab vardır. Allah (onun pis netice ve aqibetini) bilir, siz ise bilmirsiniz.
20. Eger Allahın size lütf ve merhemeti olmasaydı ve Allah şefqetli ve mehriban olmasaydı (bu günahın cezası sizi haqlayardı).
21. Ey iman getirenler, Şeytanın addımlarına tabe olmayın. Kim Şeytanın addımlarına tabe olsa, şübhesiz, o, pis ve çirkin işe emr edir. Eger Allahın size lütf ve merhemeti olmasaydı, sizden heç kes heç vaxt (pis eqide, exlaq ve emelden) pak olmazdı. Lakin istediyini (kamillik merhelelerinde) paklaşdıran Allahdır. Allah (her şeyi) eşiden ve bilendir.
22. Sizin maddi baxımdan üstün ve dolanışıqda rifah içinde olanlarınız qohumlara, yoxsullara ve Allah yolunda hicret edenlere bexşiş vermekde simiclik etmesinler ve bexşişi terk etmeye and içmesinler. Gerek (onların acıdil ve kobud olmalarını) efv etsinler ve (teqsirlerinden) keçsinler. Meger Allahın sizi bağışlamasını istemirsiniz? Allah çox bağışlayan ve mehribandır.
23. Heqiqeten iffetli, (günahdan) xebersiz, imanlı qadınlara zina isnad veren kesler dünyada ve axiretde lenetlenmişler ve onlar üçün böyük bir ezab vardır.
24. O gün ki, dilleri, elleri ve ayaqları onların ziyanına, (dünyada) etdiklerine şehadet verecekler.
25. Allah hemin gün onların (eqide ve emellerinin) haqq cezasını tam

<< 1 2 [3] 4 5 ... 11 >>