aç kalacaktır. Ramazan'dan sonra orucunuzu kaza edersiniz.

Saadet Asrı'nda bir Ramazan günü:

Peygamberimizin özel eğitiminde bulunan Suffe sahabilerinden Vâsile bin Eskâ anlatıyor: Bir Ramazan günüydü. Suffe'de bulunuyordum. Sahabiler bizi aralarında paylaşırlar, evlerine götürür, misafir ederler, yemek ikram ederlerdi. Bir akşam kimse bizi iftara götürmedi. Ertesi gün iftar yapmadan oruç tuttuk. İkinci akşam yine kimse gelmedi. Açlıktan halsiz düşmüştük.

Resulullah'a (A.S.M.) gittik, durumumuzu arz ettik. Resulullah bizi görünce çok üzüldü. Hanımlarının evlerine birer birer haber gönderdi, yiyecek bir şeyin olup olmadığını sordurdu. Eşlerinin hepsi de yemin ederek, evde yiyecek bir şeyin bulunmadığını söylediler. Bir gün önce kendileri de yiyecek bir şey bulamadan, iftarsız oruca devam etmişlerdi. Resulullah bize;

- Toplanın! Seslendi. Hepimiz toplandık. Şu duayı yaptılar:

"Allah'ım! Senin fazlın ve rahmetinden istiyoruz. Her şey senin elindedir. Senden başkasının hiçbir şeye gücü yetmez.'

Kısa bir zaman sonra bir adam Resulullah'ın (A.S.M.) huzuruna girmek için izin istedi. İçeri girdiğinde kızartılmış bir kuzu ve ekmek getirdiğini gördük.

Resulullah (A.S.M.), kızartılmış kuzuyu bizim önümüze koymasını istedi. Biz de oturduk, doyuncaya kadar yedik. Daha sonra Resulullah (A.S.M.) bize döndü ve şöyle buyurdu:

- Allah'ın fazlından ve rahmetinden istedik.

Çünkü O, yüce katında rahmetini bizim için saklamıştır.

<< 1 [2]