Gülümsemek çetindir bezen; Boğazındakı düyün varlığını tez-tez hiss etdirerken. Göz bebeklerin dolu, üreyinde davamlı bir sızı varken...

Gülümsemek çetindir bezen; En güvendiyin insanlar seni terk etmiş, kütlenin orta yerinde tekliyi özüne can yoldaşı etmişken...

Gülümsemek çetindir bezen; Sevdiklerin bir-bir boşluqda itib gederken ve sesin arxalarından qışqırmaq üçün cılız qalmışken...

Gülümsemek çetindir bezen; Heyat çiyinlerinde bütün ağırlığıyla özünü hiss etdirerken ve yaşamaq yalnız nefes alıb vermek olmuşken...

Gülümsemek çetindir bezen; Ağlayan bir uşağın gözyaşlarında boğularken ya da bir insana kömek ede bilmemeyin ezikliyini yaşayarken...

Gülümsemek çetindir bezen; Bu dünyada bir kütle olmaqdan, kenara keçe bilmediyin tez-tez xatırladılmışken...

Gülümsemek çetindir bezen; Sevenlerin sevdiklerine, dostların dostlarına, övladların valideynlerine, insanların insanlara etdiklerine şahid olmuşken...

Gülümsemek çetindir bezen; Gözel günlerini sessizce dünene teslim edib, sabaha ümidsizce baxarken ve bu günü peşmançılıq içinde yaşaya bilmezken...

Gülümsemek çetindir bezen; Her kes üstüne gelib seni ezerken, ezilmeye baş qaldıra bilmezken ve öz gözünde bele kiçilerken...

Gülümsemek çetindir bezen; Bütün kederli mahnılarda özünü görüb içden-içe ağlayarken...

Gülümsemek çetindir bezen; Keçmişi xatırlamaq acı vererken. Ve keçmişe baxdığında yalnız sehvleri görerken...

Gülümsemek çetindir bezen; Heyat ile ölüm arasında seçim etme nöqtesine gelib, amma heyatı seçmemişken...