Ey Ebu Talibin oğlu! Xoş halına ki, hem menim ve hem
de bütün mö`min kişi ve qadınların mövlası oldun.” [27]
Hetta be`zi revayetlere esasen Eliyyibni Ebi Talib (eleyhis-
salam)-la bey`et etmek ve o hezrete (e) gözaydınlıq merasimi
üç gün davam etmişdir.
Bu metleblerden me`lum olur ki, müselmanlar mühüm bir
mesele ile qarşılaşıblar ve bu mesele de imamet ve
rehberlikden başqa bir mesele deyildir.
Yoxsa, bir neferle sadece dostluq e`lan etmek ve ona öz
mehebbetini bildirmek üçün onunla bey`et edib onu tebrik
etmek çox gülünc ve yersiz bir emel sayılır.
Sekkizinci sübut:
Bu meseleye dair hedislere esasen Peyğemberi Ekrem
(sellellahu eleyhi ve alihi ve sellem) “Qedir-Xum” xütbesinin
sonunda müselmanlara bele ferman verdi:
ﻓَﻠْﻴُﺒَﻠِّﻎِ ﺍﻟﺸَّﺎﻫِﺪُ ﺍﻟﻐَﺎﺋِﺐَ
Ye`ni: “Hazır olanlar bu meseleni qayib olanlara
çatdırsınlar.”
Şübhesiz ki, İslam ümmetinin her bir ferdi, Qur`an ve gözel
İslam en`enelerine itaet ederek bilirdiler ki, müselman ve
mö`min din qardaşlarını sevmek lazımlı ve zeruridir. Odur ki,
meseleni bir daha onlara çatdırmaq ve ona ciddi yanaşmağı
te`kid etmeye heç bir ehtiyac yox idi.
Buna göre de Peyğemberin bu hedisde beyan etdiyi
“velilik” meselesi imam Eli (eleyhis-salam) ve ondan sonra
gelen me`sum imamlar (eleyhimus-salam)-ın imamet ve
rehberlik meselesidir. Odur ki, Peyğember (sellellahu eleyhi ve
alihi ve sellem) bu meseleni orada iştirak etmeyenlere de
çatdırmağı te`kid etmişdir.
Doqquzuncu sübut:
İslam Peyğemberi (sellellahu eleyhi ve alihi ve sellem)
öhdesine qoyulan risaleti ümmetine çatdırdıqdan sonra
buyurdu:
ﺍَﻟﻠّﻬُﻢَّ ﺍَﻧْﺖَ ﺷَﻬِﻴﺪٌ ﻋَﻠَﻴْﻬِﻢْ ﺍِﻧِّﻰ ﻗَﺪْ ﺑَﻠَّﻐْﺖُ ﻭَ ﻧَﺼَﺤْﺖُ
Ye`ni: “İlahi! Sen özün onlara şahidsen. Şübhesiz ki, men
tebliğimi yerine yetirib nesihet etdim.”
Bu cümleden aydın olur ki, “Qedir-Xum”da beyan olunan
mesele yeni bir mesele olmuşdur. Bele ki, ya Peyğember
(sellellahu eleyhi ve alihi ve sellem) evveller bu meseleni esla
beyan etmemiş, ya da bu qeder açıq-aydın ve müfessel
şekilde

[1] 2 3 ... 7 >>