ile… Burada insanın, iyi, çekici veya zengin konum edinerek sevgiyi kazanması gerekmiyor. Kusurlarına, cahilliğine, kötü huylarına veya kötü geçmişine rağmen, olduğu gibi, o haliyle sevilebiliyor. Bütünüyle çok değersiz biri gibi görünebiliyor ama en değerli gibi sevilebiliyor.
Japon yazar “Yüreklerin en çok susadığı sevgi budur” diyor. “Farkında olsanız da, olmasanız da, bu tür sevgi sizin için yiyecek, içecek, giysi, ev, aile, zenginlik, başarı veya ünden daha önemlidir.” Bunun böyle olduğundan nasıl emin?.. Haklı olduğunu ispatlamak için sizi bir teste davet ediyor… “Şu soruma cevap verin” diyor: “Kâlbinizin derinliklerinde, dünyada kimsenin size aldırmadığını ve hiç kimsenin sizi sevmediğini düşünseydiniz, yiyecek, elbise, ev, aile, zenginlik, başarı ve üne olan ilginizi yitirmez miydiniz? Kendi kendinize ‘Yaşamamın ne yararı var’ diye sormaz mıydınız?…” Devam ediyor Toyotome… “Şu anda en sevdiğiniz kişinin sizi sadece kendi çıkarı için sevdiğini anladığınızı bir düşünün.. Dünya birden bire başınızın üstüne çökmez miydi?… O an hayat size anlamsız gelmez miydi?” “Diyelim sıradan bir hayatınız var.. Günlük yaşıyorsunuz. Günün birinde gerçek, derin ve doyurucu bir sevgi bulacağınızdan umudunuz olmasa, kalan hayatınızı nasıl yaşardınız?…” diye soruyor ve cevaplıyor: “Böyleleri ya iyice umutsuzluğa kapılıp intihar ediyorlar ya da iyice dağıtıp yaşayan ölü hâline geliyorlar.”
Toyotome, hem de nasıl iddialı savunuyor “rağmen” sevgiyi.. “Bugün hayatımızı sürdürebilmenizin nedeni rağmen türü sevgiyi şu anda yaşamanız veya bir gün bu sevgiyi bulacağınıza inancınızdır.” Son sözlerinde biraz umutsuz, Toyotome… “Bu gün yaşadığımız toplumda herkesi doyuracak bu sevgiyi bulmak zor. Çünkü herkesin sevgiye ihtiyacı var.. Kimsede başkasına verecek fazlası yok” diye açıklıyor… Anlatıyor.. “Yakınımızda olan birinin bu sevgiyi bize vermesini bekleriz. Ama o da aynı şeyi başkasından beklemektedir.”
Peki bu dünyada sevgi ne kadar var?… Yazara göre, açlığımızı biraz
İnsanlar üzülsün diye yazmadım bunu
(((
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
