yatırıyor. Başını vedilini
bacaklarımın arasına gömüyor. Artık üşümüyorum veonun sayesinde kendimi hissetmek ve algılamak
istiyorum.Onu kendime doğru çekiyorum ve üzerine sinmiş kokuları-mı duyuyorum. Cüppesinin altında
el yordamıyla organına, o çok güzel ve uyarılmış organına dokunuyorum, solukso -
luğaelimle çekiştiriyorum. Aleti cüppesinin altından dışarı çıkmak istiyor ve ben de siyah örtüsünü
kaldırarak yardım-cı oluyorum.
İçime giriyor ve sıvılarımız buluşuyor, tereyağında ka-yan bıçak gibi olağanüstü güzellikte kayıyor ama
beni yara-lamıyor. Geri çekilip çıkıyor içimden ve bir köşeye gidipoturuyor. Bir süreliğine öylece
durmasını bekliyorum, sonraona doğru yaklaşıyorum. Köpüklü sahillerime bir kez daha vuruyor. Birkaç
sert, kuru ve ani vurgun beni sonsuz doyu-ma götürüyor. Tek bir varlığa dönüştük. Toparlanmaya baş-lıyor
ve beni başlangıçtakinden daha şiddetli ağlarken bıra-kıp gidiyor.
Sonra gözlerimi açıyorum ve kendimi yeniden MilanoHavaalanının camında yüzümü incelerken
buluyorum.
Rüya içinde rüya. Dün olup bitenlerin yankılandığı bir rüya. GözleriGermano’nunkilerinin tıpkısıydı.
Odada ya-nan şöminenin ateşi gözlerini aydınlatıyor ve parıldatıyordu.Gianmariaiki büyük kütük ve dal
parçaları ile içeriye girdi.Şömineyi yakmaya ve ortamı daha hoş ve rahat kılmaya ça-lışıyordu. İçimi daha
önce hiç tanımadığım rahatlatıcı bir sı-caklık kaplamıştı. İzlemekte olduğun hiçbir şey bende utançve
ürküntü verici duygular uyandırmıyordu. Tam tersine...Sanki gözlerim bazı görüntülere alışmıştı, sanki
şimdiye ka-dar bedenimde hissettiğim, tenime baskı yapan bu tutkuuÇupgitmiş ve kendi isteklerinin dışında
ellerime düşmüş bu¦ki genç adamın yüzlerine vurmuştu. Birinin diğerinin içinegirdiğini görüyordum. Ben
şöminenin yanındaki koltukta, °nlarkarşımdaki divanın üzerinde, birbirlerine âşık ikiru -nunbakışması ve
dokunuşlarıyla. Her bir inilti birinin diğerine söylediği "seni seviyorum" sözüydü, kasıklarımın derinliklerinde
hissettiğim her yakıp yıkan,
<< 1 ... 46 47 [48] 49 50 ... 107 >>
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
