de-ğil, sonunda evde kalması gerektiğine ikna edebildim.
I:5O
Bu akşama özel bir gerginliğim yok, tam tersine üzerimdebir durgunluk, umursamazlık var ve ne
zamangeçeceği hak-kında da en ufak bir fikrim yok. Herkes zıpzıp zıplıyor, ki-mi korkudan kimiyse
mutluluktan. Bense perdenin arkasınasaklanmış salona girenleri gözlüyordum. DikkatimiLeti -zia’nın gelip
gelmediği üzerine yoğunlaştırmıştım. Göreme-dim. Sahne düzenleyiciAldo , başlamak üzere
olduğumuzusöyleyerek beni sahne arkasına çağırdı. Salonun ışıkları sön-dü, sahneninkiler yandı. Yayından
fırlatılmış ok gibi sahne-ye girdim. Ortaya, tam tamına, provalar sırasında yönetme-nin binlerce kez rica
etmesine karşın benim hiç beceremedi-ğim bir biçimde fırladım. ElizaDoolittle , ben de dahil olmaküzere
herkesi kendine hayran bıraktı. Son derece doğal vekendiliğinden hareket ve anlatımlarla, benim bile
etkilendi-ğim yepyeni birisi çıkmıştı ortaya. SahnedenLetizia’yı gör-meye çabaladım ama başarılı olamadım.
Bu nedenle oyunun bitmesini bekledim. Selamlamalar, alkışlar... Kapanmış olanperdenin arkasından, onu
bulabilmek için, misafirleri ince-den inceye izlemeye devam ediyordum. Mutluluktan uçmuşannem ve
babam kuvvetle alkışlıyorlardı, aylar var ki gör-mediğimAlessandra oradaydı ve çok
şükürFabrizio’daneser yoktu.
Sonra gördüm onu, yüzü neşe içinde aydınlanmıştı, deli-ler gibi alkışlıyordu. O, biraz da bunun için
hoşuma gidiyor, çünkü çok doğal, çok kendi gibi, neşeli. Uçlarda yaşayan bi-ri olması insanı coşturuyor.
Yüzüne baktığında, onun ken-diyle böylesine barışık olmasından ötürü insan çileden
çıkar.Aldokolumdan çekti ve yüksek sesle: "Bravo, bravo sa-na tatlım! Hadi acele et, üstünü değiştir,
kutlamaya gidiyo-ruz," dedi. Çok garipti ve deli gibi bir ifadesi vardı, yükseksesle gülmeye başladım.
Gelemeyeceğimi, birisini görmem gerektiğini söyledim.Aynı anda, gülen yüzüyleLetizia geldi.Aldo’yu
gördüğün-de yüzünün ifadesi değişiverdi; gülümsemesi kayboldu,gözleri karardı.Aldo’ya baktım, onun
da
<< 1 ... 67 68 [69] 70 71 ... 107 >>
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
