dalıp
gitmişti. O huzur-suz düşüncelerden sıyrıldığım anda onun gözleriyle karşı-laştım. Kim bilir ne zamandan
beri bana bakıyordu. Bakış-ları tatlı ve yumuşacıktı. Kısa aralıklarla bir o bana, bir ben ona baktık.
Bakışlarımızı kaçırıyor, sonra yeniden, elimiz^olmaksızın, birbirimizin içine düşüyorduk. Bakışları den
ve yalansızdı. Bu kez, sonradan canımı acıtacak ve cezalan-dıracak anlamsız düşlere dalıp kendimi
kandırmak istemi-yordum. Bakışlara gerçekten inandım. Gözlerine bakıyor-dum. Bana odaklanmışlardı ve
sanki beni sevdiğini, gerçek-ten tanımak istediğini söyler gibiydiler. İnceden inceye göz-lemlemeye
başladım. Bağdaş kurmuş oturuyordu, elinde si-gara vardı, dolgun dudakları, belirgin ama dikkat çekici
birburnu, Arap prenslerininkine benzeyen gözleri vardı. Başka hiç kimseye bakmıyordu, yalnızca bana
bakıyordu. Hem deyolda yürürken yanımdan geçen adamların baktığı gibi de-ğil, önyargısız ve yalın
bakıyordu. Hangi saçma nedenle bil-miyorum amagülmesim gelmişti, yüksek sesli bir kahkaha patlattım ve
işin kötüsü kendime engel olamıyordum. İçim-den taşan neşe, bir gülücükle sınırlandırılamayacak
kadarbüyüktü.Giorgio da bana bakarak gülüyor ve ne olduğunusoruyordu. Bir elimle merak etmemesini
işaret ettim ve bek-lenmedik patlamamı aklamak istercesine ona sarıldım. Başı-mı bir kez daha ona doğru
çevirdim ki bana bakarak gülüyor ve beni o beyaz muhteşem dişlerini görme mutluluğuna eriş-tiriyordu. O
dakika kendimi sakinleştirdim ve içimden, "Ha-di bakalımMelissa , elinden kaçır. Salak, beyinsiz ve aptal
biri olduğunu göster... Hemen de ver, bekletme sakın!" di-yordum.
Ben bunları düşünürken bir kız yanına gelip oturdu ve saçlarını okşamaya başladı; kıza bir anlığına
baktı ve benidaha iyi görebilmek için yana doğru kaydı.
Giorgiodikkatimi, "Meli, başka bir yere gidiyoruz. Mim kazmıyor, daha fazla bekleyemeyeceğim,"
diyerek da-ğıttı.
İ35
"Hadi beGiorgio’cum , on dakika daha bekleyelim, hadi, boşalır şimdi..." dedim çünkü o
bakışlardan
<< 1 ... 91 92 [93] 94 95 ... 107 >>
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç