uzaklaşmak is-temiyordum.
"Niye burada kalmayı istiyorsun ki? Ayağının altına bi-rileri mi dolanıyor yine?". Güldüm ve başımı
salladım.
İçini çekti ve "HadiMelissa , bu konuda uzunuzun ko-nuşmadık mı seninle? Sakinsakin bekle, güzel
şeyler kendi-liğinden gelir," dedi
"Ama bu sefer farklı. Hadi, ne olursun..." dedim şımarıkbir çocuk gibi.
Bir kez daha iç geçirdi ve etraftaki yerlere bakmaya git-tiklerini, eğer boş yer varsa, tartışmaksızın
benim de onlarlagitmek zorunda olduğumu söyledi.
"Tamam," dedim, o saatte boş yeri "biraz zor" bulacak-larını düşünerek. Her masasının üzerinde Japon
şemsiyeleriolan dondurmacıya girdiklerini gördüm, lambaya daha dadayanarak elimden geldiğince ona
bakmamaya çalıştım.Göz ucuyla yerinden kalktığını gördüm, yüzümün kızardığı-na eminim, ne yapacağımı
bilmez haldeydim, telaş içindey-dim. Yüzümü caddeye dönerek gelen geçen arabalara, sankibirini
bekliyormuşum gibi bakmaya başladım, Hint ipeğin-den yapılmış pantolonum denizden hafifçe
esen rüzgarda uçuşuyordu.
Arkamdan sımsıcak ve derinden gelen sesini duydum:
"Ne bekliyorsun?"
Birden aklıma, babamın ben küçükken çıktığı bir seyahat dönüşünde getirdiği masal kitabında
okuduğum o eski teker-lemegeldi. Doğaçlama ve beklenmedik biçimde ona dönerek tekerlemeyi
söylemeye başladım:
"Bekliyorum, bekliyorum, gecenin karanlığında,Biri çalmış olsun diye umuyorum kapıyı açtığımda,İyi
yazgı gelsin diye kötüsü gittiğinde,Şartşurt bilmeyen biri gitsin öteki geldiğinde".
Yüzlerimiz ciddiciddi birbirine dönük, bir süre konuş-madan durduk. Sonra ikimiz de patladık ve
katılakatıla gül-dük. Yumuşacık elini uzattı, yavaşça ama kararlılıkla sıktım."Claudio," dedi gözlerimin içine
bakmayı sürdürerek."Melissa," diyebildim nasıl olduysa. "Az önce söylediğin şey neydi?"."Ne?Haa , az
önceki mi? Masalda geçen bir tekerleme,yedi yaşımdan beri ezbere bilirim".
Anladığını ifade ederek başını salladı. Yine bir sessizlik,panikleme korkusu sessizliği. Benim sevimli ve saf
arkada-şımın koşarak
<< 1 ... 92 93 [94] 95 96 ... 107 >>
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç