numarayı verdi. Hemen orayı
çevirdim.. Ses; “Evet, Hannah burda yaşıyor” dedi.. Saat ona
geliyordu ama hemen yola çıktım, Hannah’yı
görmek için.. Devasa bir binanın üçüncü katında
şirin bir oda.. Gümüş saçlı, sıcak tebessümlü bir yaşlı
kadın.. Gözlerinin içi ışıl ışıl ama.. Anlattım olanları..
Cüzdanı ve mektubu gösterip.. Derin bir iç çekti mektuba bakarken ve “Genç
adam” dedi, “Bu mektup, Michael ile son
kontağımdı.. Onu öyle seviyorum ki.. Sean Connery
gibi yakışıklıydı.. Hani şu meşhur aktör.. Ama ben
16 yaşındaydım.. Çok küçüğüm diye annem
kesinlikle izin vermedi..” Derin bir nefes daha.. “Michael Goldstein harika bir insandı. Eğer
bulabilirseniz ona söyleyin lütfen.. Onu hep
düşündüm.. Hep..” Bir ufak sessizlik.. Bir derin nefes
daha.. “Ve onu hep sevdim..” İki damla yaş damladı elindeki mektuba, ıslanan
gözlerden.. “Ve hiç evlenmedim.. Michael gibi
birisini bulamadım ki..” Hannah’ya teşekkür edip
odadan çıktım. Binadan çıkarken danışmada beni karşılayan kız
“Hannah Hanım yardımcı olabildi mi size” dedi..” Hiç
değilse bunun sahibinin soyadını öğrendim”
dedim.. Cüzdanı elimde sallayarak.. O sırada
yanımda dikilip duran hademe bağırdı.. “Hey
baksana.. Bu Bay Michael’ın cüzdanı.. Üzerindeki bu kırmızı şeritten onu nerde görsem tanırım..
Cüzdanını hep kaybederdi zaten.. Üç kere ben
buldum, koridorlarda. “Michael sekizinci katta yaşıyordu.. Ok gibi fırladım
tekrar asansöre. Michael yatmamıştı. Okuma
odasında kitap okuyordu. Hemşire beni ve elimdeki
cüzdanı gösterdi. Michael elini arka cebine attı,
hızla.. Sonra sevinçle “Evet bu benim cüzdanım”
dedi. “Öğleden sonraki yürüyüş sırasında kaybetmiş olmalıyım. Size teşekkür borçluyum.”
“Hiçbirşey borçlu değilsiniz” dedim. “Ama özür
dilerim. İpucu bulmak için açtım ve içindeki
mektubu okudum.” “Mektubu mu okudun?”
“Sadece okumakla kalmadım. Hannah’yı da buldum..” “Buldun mu? Nerde? İyi mi?
Hala eskisi gibi güzel mi. Söyle, lütfen söyle..” “Çok iyi.. Hem de harika” dedim, yavaşça..
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç