acıyla gülümsedim. "Hayat size güzel" fısıldadığımda Selin soru
işaretleriyle baktığım yere bakınca onun da yüzüne
bir hüzün oturdu. Zengin olmayı istemiyorduk,
sadece gülebilmeyi, huzurla yaşamayı istiyorduk.
Daha fazla dayanamayıp, garsonu çağırarak hesabı
istedim. "Kalkalım mı artık? Fazla vaktimiz yok" dediğimde
Selin de kafasıyla onaylayarak ayaklandı. Beraber
kafeden çıkarak il arayışına konulduk.
Akşama kadar tam 5 tane görüşmeye girmiştik.
Hepisi bizden telefon bekleyin diyerek geçiştirmişti.
Artık akşam olmuştu. İkimiz de yıpranmıştık. Sadece Selinin dediği o holding kalmıştı. Aslında
gitmek istemiyordum, ama Selinin hayrına bir
şansımızı deneyelim dedim. Binanın karşısında
geldiğimizde kocaman 10 katlı bir holdingle
karşılaştık. Üzerinde kocaman harflerle Mertoğlu
Holdingi yazıyordu. İçeri girdiğimizde resepsiyona yaklaştık. Ciddi giyimli bir kız karşıladı bizi. "Buyurun, nasıl yardımcı olabilirim?" "Şey biz asistan görüşmesi için gelmiştik de. Acaba
bizi patronlarla görüştüre bilir misiniz?" "Bir dakika lütfen" diyerek telefonu eline aldı ve bir
numara çevirdi. Bir az bekledikten sonra resmiyetle
konuşmaya başladı. "Savaş bey, iki kız geldi, asistanlık pozisyonu için
görüşmek istiyorlar... Anladım efendim... Tamam
efendim.... Hemen gönderiyorum" diyerek telefonu
yere koydu ve bize hafif gülümseme ile baktı. "Şanslı gününüzdesiniz galiba. Aslında bu vakitte
hiç bir zaman görüşme yapmazlardı, ama niyeyse
Savaş bey sizi almamı istedi. Neyse bakın, siz hanım
efendi, 9cu kata çıkın, sizi orada karşılayacaklar.
Sizi Ali bey alsın" Seline kayd kağıdını uzatarak
ayrıntıları anlattı. "Siz de efendim, 10cu kata çıkıyorsunuz, sizinle
Savaş bey ilgilenicek" diyerek bana da kendi
kartımı uzatarak bizi asansör.
lere doğru götür
dü
"Bu taraftakiler çift katlara, bu taraftakiler ise tek
katlara çıkıyor. Yani siz sağdan,sizse soldan
bineceksiniz. Bol şans" diyerek düğmeler basıp bizi
baş başa bıraktı. Seline dönerek sıkıca elini tuttum.
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç