bana akıl fikir ver,bu ukalayla olan
kalan sabrımı da kaybetmeyeyim. Kafamı sallayıp
hemen dolabın önüne geçtim. Dolabı açmamla dosyaların üstüme gelmesi bir oldu. Allahtan hızlı
tepki vererek kenara çekildim yoksa altında
ezilecektim. Nasıl öldü sorarlarsa, dosyaların
altında kalıp ta ezildi dedirtmem. En azında şerefli
bir ölümü hakettim. Allahım, şu aptal
düşüncelerime bak. Kafamı sallayıp rahat etmek için ayakkabılarımı çıkardım ve hızla işe
koyundum. Ben bunu sabaha kadar nasıl
bitirecektim bilmiyorum ama, gerekirse sabahlarım,
ama o adama zaferi tattırmam asla! Öğlene kadar
durmadan çalışmıştım. Allahtan telefon çalmamıştı,
bay ukala bir şey istememişti, ona harcayacak ilave vaktım yoktu. Başımı kaldırmadan durmadan
dosyaları yerine koydum. Saate baktığımda saat
2yi geçiyordu. Ah, çok güzel, öğlen yemeğimi de
yiyemedim. Görünüşe bakılırsa da Savaş öküzü de
yememişti, odasından çıkmadığına göre. Ama
olsun, en azından bunları bitirecektim. Şimdilik O harfındaydım. Aslında az kalmıştı. Belki iş saatinden
sonra en fazla 1-2 saat kalırım. Şimdilik dosyaları
bir kenara koyup bilgisayarın başında oturdum ve
benim için açılmış şirket mailine baktığımda patron
beyin bana gönderdiği dosyaları gördüm. Onları
çap ederek iki tane dosya yaptım ve elime bir defterle kalem alarak kalkmak istediğimde toplantı
odasının nerede olduğunu bilmediğimi farkettim.
Elimdekileri koyup Müjde hanımı aradım ve odanın
nerede olduğunu sorduğumda 8ci katta olduğunu
söyledi. Teşekkür edip telefonu yere koydum ve
dosyalarla defterimi alıp asansörle 8ci kata indim. Kapılardan çıktığımda her kesin gözünü üzerimde
hissettim. Aralarında fısıldaşarak bana bakıyorlardı.
Başımı aşağı eğip hiç kimseye bakmadan Müjde
hanımın tarif ettiği odayı bulmaya çalıştım. Tam da
odanı bulup içeri girecekken bir sarışın kız karşımı
kesti.
"Sen yeni asistan olmalısın" kaşını kaldırarak alaylı
gülümseme ile söylediğinde ifademi sertleştirdim. "Evet benim. Bir şey mi istediniz?"
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç