sırıtarak bana döndü. "Tanıştığımıza memnun oldum, güzel bayan"
diyerek elini uzattı. Bir eline bir pis yüzüne baktım.
Tutmak istemiyordum ama, Savaş beyi
kızdırmamak ve ya rezil etmemek için uzatarak
tuttum. Elimi sıktığında zar zor elimi kendime çekip
bir adım geri gittim. Savaş beyden nerdeyse sinir dalgaları alabiliyordum. Adamı kapıya kadar
geçirdiğinde, arkamı dönerek yüzümü buruşturup
elimi durmadan üzerime sildim. İğrenç adamın
parmaklarını hala elimde hissedebiliyordum. Bana
istemediğim şeyleri hatırlatıyordu. Hala yüzü
buruşmuş şekilde elimi silerek önüme döndüğümde Savaş beyin kapıda durup tuhaf bir
ifadeyle bana baktığını gördüm. Yüzümü hemen
düzeltip ellerimi önümde birleştirdim. Adamın
bakışları beni kendimden almıştı. Ne yaptığımı
bilmiyordum, beynim bana oyunlar oynuyordu, o
sahneleri gözümde canlandırıyordu. "Savaş bey, ben ö-özür dilerim. Adam b-bana elini
uzatınca..." "İyi misin?" Sözümü keserek sorduğunda şaşkın
gözlerle ona baktım. Gözlerinde bir şey vardı,ama
ne olduğunu tam olarak anlayamıyordum. Gözleri
kapayıp başımı salladım ve otomatik olarak bir
adım geri attığımda ayağım yerdeki projeksiyon
kablosuna takıldı ve bir anda kendimi sırt üstü buldum. Acıdan bağırmamak için dudaklarımı
ısırdım, gözlerim doldu. Derin derin nefes alıp
kendime gelmeye çalıştım. Savaş bey hızla yanıma
gelerek endişeyle bana baktı. İlk defa adamın
yüzünde insani bir ifade görüyordum. "İyi misin?" Diyerek elini uzattığında titrek elle
tutup beni çekmesine izin verdim. Yerden çekerken
sırtımda bir şeylerin koptuğunu hissettim. Gözlerim
büyüdü. Yaralarımın açılmaması için içimden dua
etmeye başladım. "İyiyim merak etmeyin." Diyerek arkamı dönüp
defterimi almak istediğimde Savaş beyden çıkan
telaşlı ses yerimde donmamı sağladı. "Senin sırtın kanıyor..."
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç