günü
başlayacak düğün, Pazar günü gelinin baba evinden
alınıp oğlan evine götürülmesi ile son bulacaktı.
Osman Efendi, düğün sofrasını üst kata
kurdurmuştu...Kadınlar da alt kattaydı..Üst
kat yetmediği için, bahçenin içine de masalar
atılmıştı. Evin çatısına bir bayrak, bayrak direğine
de elma takılmıştı. Komşu Köylerden, şehirden
gelen misafirler üst kata alınıyordu. Davul ile
zurna, oğlan evinin kapısında, okuntuya gelenleri
selamlarken, okuntucular davulcu ile zurnacıya
gönlünden ne koparsa veriyordu. Osman Efendi,
silah atılmasını istemediği halde, delikanlılar, erkek
ler halay çekerken, tabancanın namlusuna kurşun
sürüp tetiğe basıyorlardı...
Ahmet rakının verdiği mahmurlukla başı
dönüyordu...Ama, hareketleri, bir garipti, onu
tanıyan delikanlılar, "Ahmet'i rakı çarptı galiba
diye gülüyorlardı..
Dudu, eline kına yakılırken, kızın biri "Yüksek
Yüksek tepelere ev kurmasınlar , aşırı aşırı memle
kete kız vermesinler !" diye türkü söylüyor, adet
olduğu üzere, gelin ağlatılıordu...Dudu ağla sa da
"hem ağlarım hem giderim misali içi heyecandan
titriyordu...
* * *
Ahmet, Duduyu kuaföre götürerek saçlarını
yaptırmış, kendisi, lacivert bir elbise, ve beyaz bir
gömlek, ayaklarına da siyah bir makosen ayakkabı
almıştı.
* * *
Gerdek odasına girdiklerinde ikisi de heyacanlıy-
dı...Ahmet'ın bakışları bir garipti, kızı öperken ca-
nını acıtıyordu...Ama Dudu, heyecandan sanarak
katlanıyordu buna...Giderek, delikanlının hareket-
leri daha da dengesizleşmişti...Kızın neresi gelirse
ısırıyor, göz bebekleri büyüyor, ağzından beyaz
köpükler geliyordu. "İmdaaaat!" diye bağıdı.
Çığlığı, kapının dışında, kanlı çarşaf bekleyen
yengelerden biri duydu. Kızın çığlığına, utanmayı
neyi bir tarafa bırakarak, odaya girdi..Manzara
korkunçtu, kızın her tarafı diş izi ve kandı..
" Aman Allah 'ım ! Ahmet kudurmuş !" diye
avazı çıktığı kadar bağırdı. Sesi duyan
Birde ki cox xaiw az dilinde daha maraqli olur hekayeler
Axiraa kimi oxumaga hovselem catmadi
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç