karşı
çok çekingendi ? Kafamda hep bu soru vardı ...
İlk tanıştığımız günü hatırlıyorum, Mahir Hoca
daha derse girmemişti...Hocadan önce içeri girip
sıra kaptık...Yoksa, açıkta kalabilirdik...Kimi yanın-
daki kız arkadaşıyla konuşuyor kimi de dışarıda
sigara içiyordu. Yanım boştu. Orta boylu, esmer
ne çok güzel ne çok çirkin bir kız " oturabilir
miyim ?"dedi.
"Tabii !"dedim. Oturdu. Adının Meral olduğunu,
B...coğrafya Bölümünde okuduğunu söyledi.
Biz de ayni bölümde ders gördüğümüz için
"Profesör D..B...yi tanıyıp tanımadığını sordum
"Bizim hocamız "dedi.. Hoşlandığı şeyleri sordum
Edebiyat tutkunu olduğunu söyledi..John Steinbeck!i
Kafka'yı, Panait İstrati'yi , severek okuduğunu
bizim yazarlardan da, Yaşar Kemal'i, Atilla İlhan'ı
da çok sevdiğini ilave etti...Tiyatroya, sinemaya
ailece gittiklerini, büyük ağabeyisinin hala
Amerika'da olduğunu, ortanca ağabeyisinin çok
sinirli olduğunu, kendisine göz açtırmadığını ,
ondan çok korktuğunu, babasıyla ,annesi çok
yaşlı oldukları için evde Ortanca ağabeyisi
Korhan'ın sözünün geçtiğini, ağabeiyisinin bir
otomobil galerisi olduğunu, küçük erkek kardeşi
Önder'in de onun yanında çalıştığını, tek bekar kız
olarak kendisinin kaldığını söyledi. Meral'ın ders
biter bitmez, okuldan, oyalanmadan Anıttepe'ye
giden otobüs durağına neden koşarak gittiğini
ve durağa gelen ilk otobüse binerek , bana
otobüsün camından neden el salladığını şimdi
yavaş yavaş anlamaya başlıyorum galiba...
Fakültede samimi olduğum üç arkadaşım vardı.
"Adımız ayrılmaz üçlere çıkmıştı" Diğer bölüm
öğrencilerini de tanıyordum..Eskiden sağ-sol diye
bir ayırım yoktu...Kavga da pek olmazdı...Öğrenci
derneği seçimi sırasında ufak- tefek tartışmalar
olmuştu aramızda ya, büyümeden , dernek başka-
nı yatıştırmıştı kavgayı.
E...en şamatacı oğlandı. H...daha ağır başlıydı.
İkisi de zeki çocuklardı..Haa, M...den de bahset-
meden
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç