köyü
Kiraz, ın içi içine sığmıyordu, Halil arabanın önünde
ağanın " bunlar sana emanet Halil !"diye konuşması
nı anımsadı...Şeytan, içinden "Halil, ağa kızı sana
vermez, eline bir fırsat geçti, bu fırsat bir daha ele
geçmez, ağanın karısını öldür, kızı da dağa kaçır !"
diye kışkırtıyordu. "Yoo...! Emanete hıyanet
edemem ben !" diye öfkeli içinden söylendi.
Sonra, atlara kamçıyı salladı. Ama, şeytan yakasını
bırakmıyordu. "Dağ başında senin öldürdüğünü kim
bilecek ! Aptallık yapma Halil ! Hüsrev ağaya da
zaten kızgınsın. Hazır, işte. ...Öcünü de alırsın...!"
Kadın, Halil'in içinden geçenleri bilmiş gibi güldü.
"Halil, sesin çok güzelmiş, o gün söylediğin türkü
neydi ? Söyle...Cevizin yaprağı dağ arasında
severler güzeli bağ arasında !" diye. Halil, "Şey...
Eşe ana, ben....!" Kadın ısrarlı, "Haydi söyle !"dedi
Halil ,türküyü söylemeye başladı. Kalın ,gür erkek
sesi, yazıda yankılandı. Kiraz, başını öne eğmiş
sessizce dinliyordu. "Bizim çobanda ne hünerler
varmış, da bilmiyormuşuz...!"
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç