benimle hiç ilgilemniyor ! Ne biçim çocuk ! Ben
espri yapıyorum, güldürmeye çalışıyorum, oğlunda
hiç kıpırtı yok !" diye sinirli sinirli güldü...
"Üzülme kızım ! Babasına çekmiş, o da buz
gibi...! Öğleden sonra, denize gitmiyor musun ?"
"Teyze, şey...ben geri İzmir'e dönmek istiyorum
Hem, buraya alışamadım...!"
"Aklını kullan, gelinim olmanı istiyorum !"
"Kusura bakma teyze, Ahmet'le anlaşacağımı
sanmıyorum !"
Ahmet, içeri girmişti. Gül'e " Bizi yalınız bırak !
Ahmet'le konuşacaklarım var !" dedi.
Kız kapıyı çekti çıktı. "Teyzenin kızına niye soğuk
davrandın ! Kızın gelmesini ben istedim...!
Biliyorum aklın fikrin o k....de ! "
"Lütfen anne, kız arkadaşıma hakaret edemezsin
"Bana bak, öğleden sonra, Gülü arabaya alıp deniz
kıyısına götüreceksin, yalınız başına denize giremez
kızcağız !"
Nevri'yenin aklından geçen, Hediye'inin Gülü
görüp , Ahmet'ten soğumasıydı. Bu planı başarıyla
yürütürse, oğlu, kızdan vazgeçer, teyzesinin kızıyla
evlenmeye razı olurdu.
O gün hava çok sıcaktı. Öğleden sonra, denize
girmek için gelenler, arabalarını parka çekip, sonra
mayolarını da alıp, halk plajına koşuyorlardı. Hediye
yanında bir kız arkadaşıyla gelmişti. Kabinde
soyunanlar, mayosunu, güneş yağını, kumda otur-
mak için kilimlerini , alıp deniz kıyısına gidiyorlardı.
Hediye, yanında kız arkadaşı ile kabinden çıktı
tam o anda, arabadan Gül ile Ahmet indi, gülerek
birşeyler anlatıyordu kız. Hediye, onları görünce
çok sinirlendi, ama yanındaki kız arkadaşına belli
etmedi...Ahmet te, gülerek kıza birşeyler anlatıyor
du. Hediye^nin yan
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç