toplayınca, gülümsedi.
"Ayıp değil mi sana ! Yetişkin bir kızın o dalın
tepesinde ne işi var ?" dedi..
"Şey...özür dilerim, kabalık ettim...!"
" Bu seferlik affettim seni...! Adın ne sahi senin ?
" Huriye ...!"
"Benim ki de Osman...! Efe Osman diye bilir
akranlarım...Bundan sonra, senin adın mislet olsun
güzel kız !"
Osman'ın içine bir ateş düşmüştü. Eve vardığın-
da, yaşlı annesi , gülümseyerek, "Osman , oğlum
bugün sen de bir hal var, hayır mı ?"dedi..
Osman, dalgındı. Annesinin sözünü duymadı bile
Kadın, tekrar seslendi.."Bana mı seslendin ana ?"
dedi..Yaşlı kadın, gülümsedi.."Tabii sana ! Bu evde
başka Osman var mı ?" Ana- ile oğul, muhabeti
süredursun, Huriye' nin de aklı fikri Osman Efe 'de.
* * * *
Huriye'nin annesi, "gızım, baban yemeğe nerde
ise gelir, su ister, kaplarımız al, çeşmede doldur !"
der.
Huriye, elinde testiler, çeşmeye gider..Testinin
birini doldururken, kalın bir erkek sesiyle irkilir
" Güzel gız, destur var mı ? "der.
Huriye kenara çekilir. Geniş omuzlu, dal gibi
bir adam, avucuna su doldurarak içer gibi yaparak
kızın suya düşen hayaline bakar. Aşık olur
"Adın ne senin ?" der.
" Huriye ! "der.
"Yoksa, Çıkrıkçılar yokuşunda at koşumları
yapan Ahmet ağanın gızı mısın ?"der.
Huriye'nin utançtan yüzü kızarır. Başıyla evet
der.
* * * *
Çeşmede Huriye'yi gören Kır ağa, yanına tanıdık
birkaç adam alarak, Ahmet ağanın Çıkrıkçılar
yokuşundaki evine gelir. Yaşlı adam, Kır ağayı
görünce şaşırır, sonra buyur eder eve.
Huriye, çeşmede gördüğü adamı tanımıştır.
Yüzü asılır. Ama, misafir olduğu için hoş geldin der.
Ahmet ağa, "haydi gızım bize köpüklü bir kahve
yap ta içelim !der.
Huriye, mutfakta annesi ile karşılaşır.
"Ana bu adam niye gelmiş ?"der. Yaşlı kadın gülüm-
ser, "gızım, artık büyüdün, uçma zamanın geldi
der..."Artık evlenmelisin, erini yuvanı bilmelisin
ela
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç