!"
" Ben bu adamla çeşmede karşılaştım ! Hoşlan
madım zaten ! Bakışları bir tuhaftı ...Hem babam
yaşında...!"
"O kim biliyor musun ? Angara'nın en zengin
lerinden , Kır ağa derler ona...Gonakları, dükkan-
ları, hanları hamamları varmış...Elini sıcak sudan
soğuk suya sokturmaz...
" Çok gonuşma, kahveyi yap ta götür !"
Ahmet ağa, elinde tepsi içeri giren kızına
"getir bakalım...Önce misafirlere tut...Buyur Kır
ağa...!Kır ağa, çapkın kıza bakar, "maşallah !" der.
Kız çıkar. Kır ağa, " Komşu, buraya geliş nedenimi
zi anladıyım...Çeşme başında, kızınızı gördüm
beğendim, Allah'ın emri peygamberin kavliyle
kızını istiyorum !" der.
Ahmet ağa, "vallaha ne söylesek boş Kır ağa
kıza da soralım, bize bir hafta süre ver, kesin
kararımızı o zaman bildiririz "der.
* * * *
Osman Efe, akşamı zor eder. Kızı görmek için
akşam yaklaşırken, evin önünden geçer. Huriye de
ağacın tepesindedir. Kız, gine elma atar.
Osman Efe, başını çevirir gülümser, kız da gülüm-
ser, fakat birden ağlar. Delikanlı şaşırır.
"Misket, bağışla bir densizlik mi ettim ?"
" Osman Efe, bana görücü geldiler...!"
" Sen ne dedin ? "
"Ölsem Kır ağaya varmam !" dedim.
"Bak şu densize ! Ben şimdi ona hattini
bildiririm ! Sen tasa etme misket !"
* * * *
Kır ağa, kahvede nargilesini tokurdadırken, kah-
veci kulağına birşeyler fısıldar, bir delikanlı yaklaşır
"Osman Efe'nin selamı var !" der.
"Aleykümselam !" der. " Buyur, bir çayımızı iç"
" Sağol...Oturmaycağım...Osman Efe, derki
Kır ağaya söyle, kendini sever,sayarım, lakin gönül
işi şakaya gelmez ! Yolumdan çekilsin !..
Sonu iyi olmaz !" dedi..
" Demek dünkü çocuk bize kafa tutuyor ! Kendine
güveniyorsa, çıksın karşıma ! Boy ölçüşelim, kim
galip gelirse, Misket onun olsun !" der.
Böyle Osman Efeden Kır Ağaya, Kır Ağa'dan
Osman Efeye haberler gelir -gider.
* * * *
Geniş bir yazı
ela
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç