dikkati
çeker
Dün , öğleden sonra, saat üç sularında ....köyün
den......adlı mahkum, muayene olmak için
hastaneye götürülürken, jandarmaların dalgın-
lığından da faydalanarak firar etmiştir, aşağıda
eşgali verilen 1.8O boyunda, yüzünde şark çıbanı
olan, siyah saçlı, ....gözlü hükümlüyü görenlerin
en yakın karakola haber vermleri rica olunur
* * * *
Hüseyin ağa, Ahmet'in hapishaneden kaçtığını
öğrenmiş, ölüm korkusu içine oturmuştu...Adamla-
rına durmadan talimat veriyordu. Dış kapıyı açık
tutmayın, gözünüzü dört açın...Ahmet, denen şaki
iyi nişancıdır...Gökçe gelin, ateşler içinde yatıyordu
Sık sık nöbet geliyordu...Sayıklıyordu
"Ahmet ! Tez gel ...! Ölmeden, seni bir daha
görüyüm...Ahmeet !"
Çatıların üstüne keskin nişancı adamlar
yerleştirmişti ağa...Ahmet, gecenin olmasını
bekledi...O gece, ay da şansından daha doğmamıştı
Eve yaklaşmasını kolaylaştırdı bu...Silah mecbur
kalmadıkça kullanmayacaktı. Hüseyin ağa,
korkusundan yastığın altına tabancasını koymuştu.
Keziban, "Ahmet 'i yaktın ben de seni yakacağım !"
dedi..Uyumasını bekledi, o gün ayran istemişti,
Ayranın içine uyku hapı koydu. Biraz sonra
Hüseyin ağa sızmıştı. Yastığın altında duran
tabancayı aldı, ve şakağına dayayarak, tetiği
çekti...Hüseyin ağa, nin şakağından giren kurşun
koca gövdesini devirmişti, koyu bir kan sızıyordu
Tabancanın namlusunda bulunan son iki kurşunu
da, kendini vurmak için ayırmıştı
"Allah'ım günahlarımı affet !" dedi tetiğe bastı
Gökçe kız, sarsıldı, sonra hareketsiz kaldı, ağzından
kan yürüdü...
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç