"Haydi hoşçakal
hanımanne !" diye faytonu sürdü Ali...
O günden sonra, Ali'nin yüreğine bir ateş düş-
müştü...Han odasında yatıp kalkıyordu. Bütün gün
faytona binen Nazlı'yı düşündü...Hancı, yaşlı bir
adamdı...Gün görmüş ,geçirmişti...
"A be oğlum, günlerce, ağzını bıçak açmaz,
derdin ne söyle ? Biz de gençlik geçirdik, biz de
bir kıza gönül kaptırdık ! Derdini söylemeyen
dermanını bulamaz...! Kimin kızıysa, gidip isteye-
lim !"dedi.
"Ah Davut amca, öyle bir çıkmaz içindeyim ki
kızın adını bile bilmiyorum, yalınız yüzünü gördüm...
Asım Efendinin ehliyalinden olduğunu söyleyen yaşlı
bir kadının yanında gördüm kızı...Faytonuma bindi-
ler..."
Hancı Davut, "Baltayı taşa vurmuşsun be
evlat, Asım Efendi, Paşa sülalesinden, o kızı vermez
ler sana "dedi...
O günden sonra, faytoncu Ali, kötü bir öksü-
rüğe tutulmuştu, öksürürken içi dışına çıkıyordu
sanki...Hancı, " Oğlum, bir hekime görün, bu
öksürüğü ben hiç iyi görmüyorum !" dedi..
Ali ," Hekim ne yapacak amca, kalbim kanıyor
dedi...Diken içimde....!" Artık nöbet nöbet öksür-
meye başlamıştı...Ağzından kan geliyordu...Vücudu
halsiz düşmüştü..."Ah aksilik yapma be oğlum !
Git bir hekime ! Kızmaya başlıyorum sana !" dedi
* * * *
Nazlı'da o günden sonra umutsuz bir aşka
düşmüştü...Ali'ye kaçsa, Paşa dedesi ikisini de
öldürtürdü...Bocalayıp duruyordu. Faytoncu Ali
artık, penceresinin altından geçip gitmiyordu...
Dadıya, "Dadıcığım, halimi görüyorsun, Ali'mi artık
hiç göremiyorum, onun başına da birşey geldi
muhakkak, git Ali'yi gör, ona sevdiğimi söyle dedi
* * * *
Dadı Atiye , Üsküdar meydanında, faytoncuların
bulunduğu meydana geldi. Orada bulunan bir fay-
toncudan, Ali'nin .çok hasta olduğunu, bir handa
hasta yattığını öğrendi...Hana geldi, hancı
" Buyur bacı ? Kimi arıyorsun ?" dedi..
" Şey...Faytoncu Ali adında bir delikanlıyı
görecektim...
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç