bembe
yanaklı, gülünce gamzeleri görünen ,kıvırcık, sarı
saçları ta topluklarına uzanırdı, okul, basketbol
takımının kaptanıydı ayni zamanda...Çalışkan bir
kız olduğu için, öğretmenleri tarafından da çok
seviliyordu...Cebir, geometri, ve edebiyat derslerin
de, notları hep pekiyiydi..
" Çekil başımdan kız ! Başımı sabah sabah
belaya sokma ! "dedi Ahmet.
Ahmet, bana yakınlık gösteren bazı erkek öğren
cileri de tehdit etmiş. "İstanbul'luyu anasından
doğduğuna pişman edeceğiz, gözünü korkutalım
pılısını pıtısını toplayıp gitsin v...!" demiş...Filiz ile
bir kız bana geldiler, bahçede, topla antreman
yapıyordum, "Ertan...Sen iyi bir çocuksun ! Uyma
o serseriye.!..Ayni zamanda, kalleşin biridir, okula
yalınız gelme, dikkat et kendine !" diye tembih
ettiler bana. Babam, bir bankada müdürdü, bütün
gün, müşterilerle cebelleştiğinden, eve yorgun
geliyordu, çoğu kez, yemek bile yemeden, otur-
duğu yerde uyuyup kalıyordu...Ablam Bahar, ile
eniştem, iki yeğenim, uzun zamandır, Almanya'
daydılar..Eniştem, "Türkiye Cennet gibi bir ülke
Avrupa'nın nesini beğenirler, gelsin de görsünler
insanlık var mı ? Dıştan kuzguna yavrusu şirin
görünürmüş ...!" diye ülke özlemini dile getiren
mektuplar yazıyordu. Babam, "Murat , emekli olsun
gelsin, ben de yoruldum zaten, ben de emekliliğimi
isterim, bir spor mağazası açarız, diye hülyalar
kuruyordu...
* * * * -*
Okula yavaş yavaş alışmıştım..Sınıfta erkek
ve kız öğrencilerle de iyi anlaşıyordum...Fakat
Ahmet ve Sedat, la aramızda soğuk rüzgarlar
esiyordu... Beni takip ettiklerini seziyordum..
Okuldan hangi saatte çıktığımı, hangi saatte eve
gittiğimi, sabah kaçta yola çıktığımı, kimlerle
arkadaşlık ettiğimi , biliyorlardı...Belki de ben ben
öyle bir kuşkuya kapılmıştım...Ama, içimden bir
ses, "Ertan oğlum ! Bunlar, seni tuzağa düşürecek
ler !" diyordu..Sevda!nın kız arkadaşı
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç