Figen,
birgün okuldan çıkmış, çarşıya gidiyordum, otomo-
bilini durdurdu, beni aldı. " Ertan, seninle konuş-
mak istiyorum !" dedi.."Gülümsedim. "Seni dinli-
yorum dedim. "Bak Ertan, seni severim, Fikret'le
ben senin iyiliğine çalışırız, Sedat, üstünde, sustalı
taşıyor....! Biliyorum, ciddiye almıyorsun bizi...!
Sen de, yanına birşey al, koru kendini !"
"Sağolun arkadaşlar ! Korkunun ecele faydası
yok ki...O adamların gözü dönmüş ! Okula tabanca
ile gelenler bile varmış ...Okul, idaresi , bu adam-
lara ses çıkarmıyorsa, ben ne yaparım !"
"Okul idaresi de yılmış...! Bunlar, sokak
çetesi kurmuşlar, küçük kasaba burası, herkes
bir birini tanır...!"
Çarşıya gelince otomobil yavaşladı, İndim.
Figene teşekkür ettim...
******
Havalar birden soğumuştu. Erkenden sobaların
kurulması, kışın erken geleceğini gösteriyordu.
Okula, paltomu giyerek gidiyordum. Okulla evin
arası bir bir buçuk saat çekerdi. Yalınızdım...
Arkamdan, ayak sesi duydum...İki kişinin beni
takip ettiğiğini anlamıştım...Ama, korktuğumu belli
etmemeliydim..Kalın bir ses, " Süt kuzusu !
Kızların yanında, dikleniyordun, haydi şimdi de
diklen !" dedi..Sesi tanımıştım, Sedat'tı bu...Onun
yanındaki de köpeği tlki Selim 'di, Ahmet'in içki
arkadaşı...Biri önüme geçti, "ben sizinle kavga
etmek istemiyorum !" dedim..Sedat , kaba kaba
güldü...Selim, sustalıyı yüzüme attı, kan içinde
kaldı yüzüm, canım o kadar yanmıştı ki, yumruğu-
mu çenesine indirdim, sersemledi, elindek sustalı
yere düştü...Ama kafama, arkadan biri öyle sert
birşeyle vurdu ki, yere düştüm...Gerisini hatırla-
mıyorum...Hastanede açtım gözümü, bir an kafamın
içini boşaltılmışlar gibi geldi bana...
" Kimdim ben ? Nereye gelmiştim ? Annem
babam kimdi ? Allah'ım, çıldıracağım...Hiçbirşeyi
hatırlamıyorum...
Hemşire, "Doktor bey, hasta şokta galiba
diyor. Doktor, "geçici bir hafıza kaybı,
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç