ana !" der. Annesi, "Akşam akşam
nereye gittin ? "Zeynep, "Ayak yoluna da
çıkartmaycaksınız adamı ! Annesi güler
"Kızın günahını mı aldım yoksa ?" der iç
konuşma.
IV
Koyun ağılı...Koyunlar..Ali, kavalını çıkarmış
dertli dertli çalıyor...
V
Zeynep - Annesi Odada..Kaval sesi duyulur
Döne kadın, "Bu çoban da çok oluyo ! "oluyor"
artık. Akşam akşam ...! töbe töbe !Ağaya söyle-
sem, öfkelenir, vurur, bir yerini kırar garibin
Söylemesem, dedikodular ağanın kulağına gider
yok, en iyisi kendim konuşuyum onunla...
Zeynep, girer, "Ana kendi kendine ne konuşuyor
sın ! "Annesi, "İnsanda akıl fikir mi bırakıyorsunuz
Baban bir yandan, sen bir yandan Zeynep ağlar
"Bu evde, en çok göze batan benim zaten ...Fidan
bacımı zengin bir adam diye şehre, iki çocuklu
birine verdiniz, sıra bana geldi.Merak etmeyin
yakında benden de kurtuluyorsunuz ! Annesi
ağlar, yalancıktan, "Kötü mü ettik kızım, güneşin
altında, köylük yerde çalışacağına , evinin hanımı
olsun dedik...Böyle olacağını nereden bilirdik
Zeynep, "Babam da sen de kına yakın gayri !
"artık" Annesi, "Ali ile de konuşacağım, bundan
sonra eve gelmesin, damadın kulağına giderse
hoş karşılamazlar ! Zeynep, "Çoban olduysa o da
Allah'ın kulu değil mi ? ana...Kendinizi ne sanıyor
sunuz ? İstedi mi elinizdekileri de yok ediverir !
Annesi, "Keşke, Ortaya, göndermseydik seni
Sana bu akılları hep Kenan öğretmen verdi..
Zeynep, "Okumuş adamın hali bir başka oluyor
babam izin verseydi, şimdi ben de öğretmen
okulu imtihanlarına girecektim ...Öğretmenim
"Zeynep kızım, sen üzülme, ben babanla konu-
şur, onu ikna ederim !" dedi.."Lakin babam Nuh
dedi peygamber demedi..
VI
Keklik Düzü Köyü...Çeşmeden elinde helke
gelen dul Fidan kadın...Davut ,atın üstünde
sarhoş, atın, gemini çeker"Dur oğlum !"der.
Sonra, kadının önüne geçer, "Kız Fidan, selam
sabah yok mu ? "der.
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç