köyümün en güzel kızı kadriye
başlık:köyümüzün en güzel öykü
kızı kadriye
ekrem güneşli
Köyümüz, orman içinde, bir köydü.. Ekilecek bir
arazi olmadığı için, gençlerin bir çoğu gurbete git-
mişti. Biz fakir bir aileydik, "Tahtacılar sülalesi "
denirdi bize, ormandan kaçak odun, keserek, kasa-
ba, pazarına götürüp satan babam, ve iki erkek
kardeşim, bir de kocada olan kız kardeşim Gülü,
ile hayata tutunmaya çalışıyorduk..Kendi derdimiz
yetmemiş gibi, kız kardeşimin sıkıntısı da bizi
buluyordu. Eniştem, tembel bir adamdı, iyi bağlama
çaldığı için, düğünlere çağrılıyordu. Ama onun içkiye
düşkünlüğü, kız kardeşimin de, bizim de huzurumu-
zu kaçırıyordu..
Çocukluğumuz birlikte geçtiği için, Kadriye ile
gizli gizli ormanda buluşuyorduk. Onu, çocukken
sevmiştim, elimde çifte, ormanda avlanırken,
o da kışlık yakacak için, ormana çalı-çırpı topla-
maya gelirdi, sırtından çalıyı alır, bir taşın üstüne
oturtur, ellerini avucumun içine alarak, maviş maviş
parlayan gözlerine bakardım. O da bundan
memnun olurdu, " Sahi beni güzel buluyor musun
Recep ?" derdi.. Güzel de söz mü, köyün en güzel
kızısın sen...! Tüm delikanlılar, etrafında pervane
gibi dönüyor . " Ben Tahtacıların oğluna varırım
başkasına varmam !" " Ya ağabeyinle akrabaların
Tahtacılar, sülalesine kız vermeyiz !" derse.
"O zaman kaçarım sana !" derdi."Sahi kaçar mısın
kız ?" Gülerken, inci gibi parlayan dişlerini görür-
düm...Bulüg çağına , girdiği için, yüzünde sivilciler
vardı..Göğüsleri de yavaş yavaş büyümeye başla-
mıştı...Bazan, " beni yakalayamazsın ya !" diye
ormanda koşardı, ceylan gibi çevikti koşarken
Mahsus yavaşlardım, o benim arkada kaldığımı
sanarak, dururdu, ben de belinden yakalardım
kalbi, yaralı bir güvercin gibi çarpar, nefes alış-
ları sıklaşır, ve baygın baygın bakardı bana
Ama, ormanda bizi birisi görecek diye ürkektik
Bir
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç