İlk adet kanamasının görülmesiyle birlikte genç kadınlığa ilk adım atılır. Ancak hormonal sistemin olgunlaşması iki yıl gibi bir sürede tamamlandığından ilk görülen adet kanamalarının çoğu yumurtlama olmadan gerçekleşir. Adet kanamalarının düzenli olması yumurtlama sonrası salgılanan progesteron hormonuyla yakından ilgilidir. Yumurtlama olmadığında rahim iç tabakası yalnızca östrojen hormonunun etkisinde kalır ve progesteron hormonu devreye girmediğinden gereğinden fazla kalınlaşır. Kalınlaşan rahim iç tabakası bir süre sonra kanamayla "dökülmeye" başlar. Bu yüzden ergenlik çağında adet kanaması gecikmelerine ve adet kanamalarının gecikme sonrasında beklenmedik bir zamanda ortaya çıkmasına ve normalden uzun ve fazla olmasına sık rastlanır. Yine sık aralıklarla adet kanaması görme bu çağın nispeten sık rastlanan sorunlarından biridir.

Bu dönemdeki bir genç kızın hiç adet görmemesi, 6 ay boyunca adet kanaması görmemesi veya gördüğü kanamaların normalden fazla olduğunun düşünülmesi durumunda tedaviyi başlatmak için jinekolojik değerlendirme gerekir.

Özellikle ilk kanamanın üzerinden 2 yıldan daha fazla bir süre geçmiş olmasına karşın 42 günden daha az veya 21 günden daha sık aralıklarla kanama görülmesi veya kanamanın 7 günden daha uzun sürmesi durumunda tedaviye başlanması önemlidir.

Bu çağda adet kanaması düzensizliklerinin en önemli nedeni yukarıda anlatıldığı gibi adet döngülerinin yumurtlamasız gerçekleşmesidir. Bu durumun ilk kanamadan en geç iki yıl değişmesi ve üreme çağındaki kadına özgü yumurtlamalı döngülerin ortaya çıkması beklenir.

Üreme çağındaki kadınlarda görülen düzensiz kanama nedenlerinin tümü bu çağdaki genç kızlarda da söz konusu olabileceğinden düzensiz kanamalar basitçe "hormonal sistemin olgunlaşmamış olmasına" bağlanmaz ve komple bir tıbbi değerlendirme yapılması önerilir.

Özellikle normalden uzun süren adet kanamaları kanama-pıhtılaşma sistemini bozan hastalıkların bir habercisi olabileceğinden gerekli durumlarda bu

[1] 2 >>