üzvlerin namazladır, sene aiddir. Ancaq oruc Menimkidir”. Göründüyü kimi, Allah bendesine buyurur ki, sen ki, oruc tutmusan, ele zenn etme ki, o, senindir. O, menimdir, senin deyil. Men öz keremimle sene tofiq verirem ki, oruc tutasan.

Bunlar düşünmeye vadar eden meselelerdir. Burada namazla müqayisede oruc namazdan daha üstün bir ibadet kimi gösterilir. Çünki Allaha aiddir ve Allah da orucun Ona aidliyini burada bizlere çatdırır.

Oruc tutanın deyeri

İmam Cefer Sadiqden (e) neql olunan bir hedisde buyurulur: “O insan ki, isti günlerde oruc tutar ve keskin şekilde susuzlayar, Allah 1000-e qeder meleyi ona hakim eder ki, üzünü sığallasınlar ve ona Allahın inayetini müjde versinler. İftar eden zaman Allah buyurar: “Nece gözeldir iyin ve ruhun. Ey melekler, şahid olun ki, Men onu bağışladım””.

Burada diqqet etsek, bir sıra önemli mövzular var. Bağışlanmaq isteyirik, bu ayda o imkan ve fürsetler hazırdır. Allahın sonsuz nemetlerinden faydalanmaq isteyirik, bu ayda Allah öz sonsuz nemetlerini bizim öhdemize buraxıb. Gerçek sevinc ve seadet isteyirik, bu aydan düzgün behrelensek, hem iftarlarda o sevinc ve seadeti yaşaya bilerik, dada bilerik, hem de Qiyamet günü Allaha qovuşan zaman onu hiss edeceyik.

Allah Teala İslam ümmetini Ramazan ayı orucu ile şereflendirib

Ramazan orucunun vacib buyurulduğu “Beqere” suresinin 183-cü ayesinde deyilir: “Ey iman getirenler, oruc sizden evvelki ümmetlere olduğu kimi, size de vacib buyuruldu. (Bunun vasitesile) belke teqvalı olasız”. Bu ayedeki “Ey iman getirenler” müracieti ile bağlı arifler buyurur ki, bu müracietde keçen o mehribanlıq, o sevgi bütün Ramazan ayının çetinliklerini, müşküllerini, ağrılarını heçe endirir. Rebbimin ona müracietini şirinliyini hiss eden bendenin Ramazan ayında olan bütün çetinlikleri yox olur.

“Oruc sizden evvelki ümmetlere olduğu kimi, sizlere de vacib buyuruldu”. Burada da mühüm bir nöqte var. Bu ayenin bir tefsiri çaları bundan ibaretdir ki, bezen bu cür tefsir olunur ki,

<< 1 2 [3] 4 5 ... 7 >>